10 Haziran 2012 Pazar

Hükümdar ve sarayın hizmetinde çalışan görevliler büyük bir titizlikle seçiliyormuş. 




CARİYE
Arapça bir kelime olan (cariye) yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın için kullanılan kadındırBu kelimenin Türkçe karşılığı (karavaş ve kırnak) tır.Osmanlıların Rumeli’deki Fethilerinde ele geçirilen esirler arasında bazen çok sayıda cariyede bulunur.
Bu kelimenin Türkçesi (karavaş) kelimesi Orhan Gazi; (cariye/halayık )karşılığı olan Türkçe (kırnak) ise Çelebi Mehmed devrinde geçmektedir.Sultan Mehmed en büyük oğulları Murad Çelebi’yi veliaht edip öldü.Beş oğlu vardı:Murad Çelebi ,Mustafa Çelebi, Ahmed Çelebi, Yusuf Çelebi ve Ahmud Çelebi.Hepsinin anneleri cariyedir.Eskiden aileler vardı.Cümle mansıp onlarındı.Azl edip başkalarına vermezlerdi.İç oğlana rağbet etmek Vezir Ali Paşadan kaldı.Arnavut Bey’inin İskender adında oğlu vardı.Bu aslında Hünkarın (İç oğlan)’dı.Hünkar Arnavut vilayertini ona tımar olarak vermiş.Sonra Hünkar asi olup kaçmış.İsa Bey’in gönderdiği akıncıların yolunu İskender bağlamış.Evrenos’un getirdiği füğün armağanları bütün yerli yabancı davetlerin gözünü kamaştırır.Onun getirdiği hediyelerin arasında 100 cariyede bulunmaktadır.




İÇ OĞLANLAR

Üçüncü Osmanlı padişahı 1. Murad döneminden itibaren savaşalrda alınan esirlerin beşte biri (pencik/penc-yek) devletin payına ayrılırdı.Bunlar acemi ocağında toplanır veya bir iki yıllığına Anadolu’da Türk ailelerin yanlarına gönderilirdi.Gerek acemi ocağında gerekse ailelerde bu çocuklara Türkçe öğretilir ve İslam terbiyesi verilirdi.Bunların bir kısmı türlü devlet hizmetleri için (siyaset ve devlet adamı ,asker ve bürokrat) yetiştirilmek üzere saraya alınırdı.Saraya alınacakların seçimi,yeteneklerine ve fiziki özelliklerine göre titizlikle yapılırdı.Görülebildiği kadarıyla Osmanlı tarihinde (iç oğlan) tabiri ilk kez yıldırım beyazid döneminde geçmektedir.Kara Halil oğlu Ali paşa vezir oldu, zevk ve eğlence ziyade oldu.Mahbup (güzel) oğlanları yanına aldı.Adını (iç oğlan) koydu.bin nice zaman ne gerekse eder,sonrada çıkarıp mansıp (makam,görev) verirdi.Beyazıd Han’ın Ertuğrul, Mustafa, Süleyman, Mehmed, İsa, Musa, Kasım adlarında 7 oğlu vardı.Oğullarının hepside cariyedendi.




HADIM AĞALARI
Hadım ağası; kızlar ağası, harem ağası veya darüsaade denir. Osmanlı sarayının en yüksek rütbeli ve en nüfuslu görevlilerinden biri olup padişah ailesinin oturduğu Harem dairesinden sorumludur.Kızlar ağası saraya alınan önceden hadım edilmiş/ enenmiş yani kısırlaştırılmış erkek köleler arasından seçilirdi.Bu saray görevlileri gerektiğinde padişahın karşılarına çekinmeden çıkabilirlerdi.




EMİR-İ AHÜR
Emiriahur/Emir-i ahür; Sarayda at işlerine bakan görevlinin ünvanıdır.Mirahurda denilir. Osmanlılarda ilk emiriahur veya mirahurluk 1. Murad zamanında kurulmuştur.Hükümdarın sarayında bulunan atlara bakan seyislerin başında bulunan kimsedir.Emri altındaki hademeler atların eğitimi ve tavlaların bakımından sorumludur.Emiriahur başı; Emiriahurların başındaki kişinin ünvanıdır.Osmanlılarda emiriahur ünvanı, görüldüğü kadarıyla ilk kez 2. Murad zamanında geçmektedir.




ÇEŞNİCİBAŞI
Osmanlı saray mutfağındaki önemli görevlilerden biri de çeşnigirlerdir. Çeşnigir sofra hizmetlerini görenler hakkında kullanılan bir tabirdir. Bir kısmı padişah yemeklerini hazırlar, bir kısmıda saray mutfağında pişen yemeklerin dağıtımını yapar.Çeşnigarlık görevine has oda ile hazine ve kiler odalarında hizmet eden iç oğlanlar gelirdi. Çeşnigirlerin derecelerine göre yevmiyeleri vardı.Çeşnigirlerin başındaki görevliye (çeşnigirbaşı) denirdi. Divanıhümayun toplantılarında çeşnigirbaşı çeşnigirlerin yemek dağıtımına nezaret ederdi.




EMİN
Sarayda değişik hizmetlerde kullanılan memurlara verilen ünvandır.Saray hizmetlerinde dört emin vardı. Matbah’ı amire/mutfak emini-Şehremini-Arpa emini-Darhane emini. Şehremini sonraları İstanbul Belediye Başkanlığına unvan olmuştur.Yeni çeri ocağında ‘emin’ ünvanları bir memur bulunduğu gibi geçici işler için de bu ünvanla adamlar yerleştirilirdi.Arapçada emin güvenilir anlamına gelir.




HASEKİ
Osmanlı saray teşkilatında saraydaki bir kısım görevliler hakkında kullanılır bir tabirdir.Hasekiler, solaklar gibi padişahın maiyetinde giderlerdi.Padişah hanımlarının en gözde olanlarına da ‘haseki’ denirdi.




RİKAPDAR
Rikaptar/rikabdar; Arapça bir kelime olan rikab, üzengi demektir.Rigabdar ise üzengi tutan anlamındadır. Padişahın atla bir yere gidişi sırasında üzengiyi tutarak ata güvenli bir şekilde binmesine ve inmesine yardımcı olan görevli.Sarayın birimleri arasında yer alan rikapdarlığın Yıldırım Beyazid zamanında kurulduğu biliniyordu. Eğer Neşri’nin verdiği bu bilgi doğru isebu kurumda daha önce Orhan Gazi döneminde kurulmuştur.